31 Aralık 2023 Pazar

Hayal Atölyesi "2" (2018-2023)

Yetişkinler çocuklar gibi hayal etmeyi becerebildiğinde büyüyecekler... 
Belki o zaman hırslarından arınıp gökyüzündeki pamuktan evlere taşınırlar! 

Proje "Hayal Atölyesi" adımını 2015 yılında attı... Köylerde düzenlediğim, ana teması hayal etmek üzerine kurulu bir aylık serüveni ve sonrasındaki tüm çalışmaları Hayal Atölyesi "1" (2015-2017) yazısında bulabilirsiniz.
***
Büyüyen ve gelişen hayallerin, doğanın, sanatın, oyunların ve sporun üzerine yazılmış bu ikinci sayfa da her şeyin ne kadar geliştiğini görebilirsiniz. Yalnız buraya bir dip not bırakmak istiyorum; Okul yıllarımda en çok zorlandığım ders matematiktir. Her ne kadar düşük olsa da notum, öğrendiğim en önemli şey "Bir problemin birden fazla çözüm yolu" olduğudur... İşte ben bu deneyimi matematikte değil de, çocukların kişisel sorunları üzerine yorumladım diyelim.


Çocukların büyürken kaybettiği en büyük hazine hayal kurma yeteneği... Önce buradan başlamak lazım!
***
Acaba 2000'li yıllarda doğmuş kaç çocuk uçurtma uçurmuştur? Hani köyün tertemiz havasına uzanıp, pelerinli yıldızlar kaydıran çocuklar...
***
Dokunarak, gözlem yaparak ve soru sorarak büyür çocuk... Hayal dünyasını şekillendiren en önemli detayın bu hususlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü ne zaman ki gözlem yeteneklerini kapatır, soru sormalarını engellersek o zaman kişisel gelişimi yarım kalmış, hayallerinde geleceği düşleyemeyen yetişkinler büyütüyoruz demektir. 
***
Bir şeyleri kendilerinin keşfetmesine izin verebilmeliyiz. Bisiklet binerken düşmeli mesela, tutmayın! Başka türlü hayatta dengesini sağlayamayabilir... 

2021 yılı yaz ayında
 özellikle ülkemizde yaşanan orman yangınları ve çevre felaketlerinden sonra harekete geçme kararı aldım.
***
Yangınların elbette farklı sebepleri olabilir. Ama küresel ısınmanın bile sebebi insanken başka neden aramak çözüm getirmeyecek! Bu yüzden de önlenebilir ilk meseleden başladık. 
Tabi ki insan kaynaklı atıklar... 
***
Ne yazık ki kendi köylerimiz de bile doğaya atılan bir sürü çöpün varlığına tanık oluyoruz. Üzülerek söylüyorum "sadece tanık oluyoruz" Buna kayıtsız kalmamak adına bir farkındalık oluşturmak istedik. Dağlarımıza, göletlerimize, ormanlarımıza küçük mesajlar hazırladık. Çocukların kendi elleriyle hazırladıkları uyarı yazılarını köyümüzün çeşitli noktalarına yerleştirerek bir nebze olsun katkı sağlayamaya çalıştık. Ellerinde tahta tabelalarla yürüyen, köylünün gözü önünde gururla adım atan neşeli çocuklar düşünün... 
Alın size üç boyutlu farkındalık :)
***
Doğayı koruma bilinci tamam sırada doğaya tekrar kazandırma duygusunu aşılamaya geldi. Çünkü korumak yetmeyecek! Sonuçta bu döngüyü geriye çevirmemiz mümkün... Bu hem tüketimi azaltacak hem de yaratıcılığımızı geliştirecek. 
***
***
Yaratıcılık için elbette beyin jimnastiği de yapmamız gerekir. Sürekli çalışan ve farklı yollar arayan bir düşünce yapısı için çok yönlü düşünme becerisine sahip olmalıyız. Fark ettiyseniz sürece yayılan tüm çalışmalar birbiriyle bağlantılı ve birbirini tetikleyen adımlar... 
Özellikle ebeveynler fark etmişlerdir artık çocukların büyük çoğunluğu beklemeyi gerektiren oyunlardan ve kitap okumaktan hoşlanmıyor. Bunun iki sebebi olduğunu düşünüyorum; Birincisi çocuklar etrafını sorgulama ve tanıma evresindeyken çoğunlukla telefona bakan, birbiriyle iletişim kurmayan, hayatın streslerine kendini kaptırmış insanlara tanık oluyor. 
İkinci nedense önlerine sunulan seçenekler... Telefonla kitabın, bilgisayarla zeka oyunlarının eşleştirildiği seçenekler de tabi ki çocuklar kendilerini çeken renklere, bireysel tercihlere yöneliyor. 
"Eşlik etmek, örnek olmak ve sevdirmek"
Buradaki en önemli detay 

***
"Fikri geliştirmeye olduğu gibi, bedeni geliştirmeye önem vermek ve özellikle milli karakteri derin tarihimizin ilham ettiği yüksek derecelere çıkarmak lazımdır. Spor, yalnız beden yeteneğinin bir üstünlüğü sayılamaz. Anlayış ve zeka, ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı geri olan kuvvetliler; zeka ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zaman da ahlaklısını severim."  Mustafa Kemal Atatürk


***
Eğitim sistemimizdeki eksik halkalardan biri doğru yönlendirmenin olmaması ve tercihler için çok geç kalınması olduğunu düşünüyorum. Çocuk daha erken yaşta kaderini tayin edebilmeli ve kariyerini sağlam temeller üzerine inşa edebilmeli... Çünkü her bir bireyin mutlaka bir yeteneği vardır. Kimisi bunu erken keşfeder, kimisi keşfedemeden kaybeder! Problemlerimizin ana kaynağı kendini keşfedemeden büyüyen yetişkinler ve onlara dayatılan hayatın ta kendisidir. 


***
Geçirilen her bir zamanı anlamlı kılmak ve dolu dolu yaşamak... 

Burada gördüğünüz tüm anlarda çocuklar ne bilgisayara, ne de telefona ihtiyaç duymadı! Çünkü onlara keyifli gelen daha önemli şeyler vardı. Özgürce fotoğraf çekmek ve inceliklerini öğrenmek, perdeye yansıtılmış görüntüleri heyecanla takip etmek ya da atölye de ilk kez düzenlediğimiz punch işlemeyle el marifetlerini keşfetmek gibi... 
Her seferinde aradığımız onların gizli kalmış yetenekleri!

"Hayal Atölyesi İşte Bunun İçin Var... Ve Var Olmaya da Devam Edecek!"




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayal Atölyesi "2" (2018-2023)